24 Ekim 2014 Cuma

Aşk Bir Savaştı

Aşk bir savaştı,
İçimizdekilerin nedeni neydi? Neden oyun oynuyorduk? Neden puan tutuyorduk? 

 Bundan çok uzun zaman önce, sen ve ben savaşmak için mi doğmuştuk?

Aşk bir savaştı,
Ellerimizi silkeleyip, anlamaya çalışınca tüm acılardan sonra bir başka şansımız daha olduğunu..
Ben sadece gözlerimi kapatıp nedenleri unutmak istedim.
Yalanlar zeminde öylece yatarken, belki de daha fazlasını istedim.

Aşk bir savaştı,
Sevgimize olanları incitip yinede izin vermedik gitmelerine.. Sadece sen ve ben biliyoruz,tüm kelimeleri üzerimizde tuttuğumuzu.
 Tüm bu göz yaşlarını gözlerimden başka nerede saklayabilirim ki.

Sonra dönüp daha kolay bir yolu var dedim kendime; "Bıraktığı bütün hasarlardan sonra, ben tek değilim, acıyı hissetmiyorum, uykumda yok olup gitmiş."
Ama sözlerimin bu kısmında kendime yalan söylüyorum. Yani daha önce bir çok kez olduğu gibi..

Bundan çok uzun zaman önce, söylediğimiz yalanlar burada zeminde öylece yatarken. Tek düşündüğüm aşk bir savaştı..



                                                                                     -Bertan



2 Kasım 2012 Cuma

İçimdekiler & Dışımdakiler

Başımıza gelen her olayı kadere bağlarız çoğu zaman.. Eğer talihimiz dönerse bunun için kaderimize dua ederiz. Ancak kötü bir olayla karşılaştığımızda ise yine kaderimize lanet ederiz.. Ancak bu kural hiç bir zaman geçerli olmadı benim için! Ben her zaman kendimi suçladım yaşadığım tüm olumsuzluklarda. Ve kalp kırıklıklarım da.. 

Tüm bunları dile getirmek yerine çoğu zaman susmayı tercih ettim çünkü yaşadığım o acının tarifini anlatabilecek cümleleri seçme konusunda, oldukça başarısızdım. Bilirsiniz; Bazen sadece susar ve geçmesi için dua edersiniz.. Tüm bu süreç cam kırıklarıyla dolu bir yolda yürümek gibi bana göre, insanlara göreyse sadece sessiz kalıyor oluşumdu. Ya da nasıl görmek istedilerse, gördükleri şeydim çoğu zaman.. Hatalar yaptım, üstelik büyük hatalar.. Ancak asla kaderi suçlamadım, hayatıma yanlış insanları aldım çünkü yalnızdım.. Ve bütün bunları yalnız kalma fikrinden uzaklaşmak için yaptım..

 Tüm bu hataları oldukça cömert bir şekilde yapıp 4 yılımı tereddüt etmeden "çöpe" attığım zamanlarım da oldu! Ama ne var biliyor musunuz? Her hata beni daha da yakınlaştırdı doğru olana.. Çoğu zaman dışarıdan görüldüğü gibi sessiz kaldım fakat asla inkar etmedim hatalarımı. Çünkü o sırada çevremdekilerle değil, kendi içimde bir savaş veriyordum üstelik fazla gürültü yapmadan! 

Şimdi öğreniyorum düşmenin farklı yollarını da ve büyüdükçe daha iyi anlıyorum artık. Uzun bir yol gibi hayat.. Bu yolda sana katılanlarda olur, seni yarı yolda bırakanlarda! Başlangıçta sahip olduğun şartlar da değişir.. Ama bir sen kalırsın değişmeyen yine her zaman yola "tek" devam eden.. Şimdi düşünüyorum da 24 yaşındayım ve artık böyle "aptal" hatalar yapmak istemiyorum! 4 yılımı eğer sadece bir hiç uğruna harcadıysam bir 4 yılı da kendim için harcayabilirim! Olmak istediğim o yerde, sahip olmak istediğim o hayat için.. Herkes gibi yeni bir sayfa açabilirim.. 
Yani tıpkı aslında çok fazla ortak yönlere sahip olduğum sizler gibi.. 


                                                                      -Brtn

23 Haziran 2012 Cumartesi

Yıkın Duvarlarınızı

Bazen sadece düşünüyorum; Neden kalbim bu kadar kırıldı diye.. Onlarca neden hücum ediyor beynime, hepsinin başlangıcı iyi niyetlerle yapılan sonu daha başka şekillerde biten "nedenler". Tüm bunları sessiz bir gece vakti düşünebiliyorum ben, güzel geçen bir günün sonunda yada uyumak üzereyken anımsadığım ufacık bir söz, tepeden yuvarlanan bir çakıl taşı gibi büyüyüp bir çığ oluveriyor.. 
Hayatın bana öğrettiği en iyi şey "affedebilmek"ti ancak kendi hayatıma dönüp baktığımda affedemediğim çok fazla şey vardı. Bir zaman sonra önce güveninizi yitiriyorsunuz daha sonra insanları tanımayı reddedip onlarla aranıza bir duvar örmeye başlıyorsunuz.. Her bir tuğlası sizin yaşamış olduğunuz hayal kırıklıkları oluyor ve bittiğinde ise sizinle insanlık arasında kocaman bir duvar oluyor.. Kendinizden başkasına güvenmemeniz gerektiğini öğreniyorsunuz ve içeride git gide yanlızlaşıyorsunuz.
Bazen sadece biriyle oturup hakkımda her şeyi anlatmak istiyorum.. "Bilinen aslında bu değil.." deyip en başından başlamak istiyorum yalnızca bir defa. Yargılardan ve keşkelerden uzakta, bedelini ödediğim hatalarımın dışında sadece içimden geçenleri söylemek istiyorum. 
Çünkü anladım ki insanlar o duvarların arkasında daha mutsuz, daha yorgun ve daha korkak.. Hayata karışmadığınız sürece asla öğrenemiyorsunuz. Hata yapmaktan korktukça daha çok hata yapıyor ve yanlış insanlar yüzünden doğru olanlardan da vazgeçiyorsunuz.. Yıkın duvarları, ancak yaşadığınız olumsuzlukları unutmadan da devam edin yola çünkü hayata bir defa geliyoruz ve kim bilir belki de asla bir ikincisine sahip olamayacağız..:)


                                                                                                                 -Brtn

23 Şubat 2012 Perşembe

GİTMESİNE İZİN VERMELİSİN

Aşk hakkında bir sürü şey duydum.. Hatta bunu kendi hayatımda bile yaşadım ve bazen hiçte adil olmadığını düşündüm. Ve bu duyguyu hissettiğimde, dudaklarımdan döküldü "bırak gitsin!". Onun istediği biri olmak istemiyorum, her zaman bildiğini düşündüğü..
Öğrendim ki; Çok derine battığını hissettiğin yolda, Bekle! O zaman ayakların kaymayacak.. 
Bazen sadece güvenmelisin. Bazen aniden büyük bir yükseliş gerçekleştirmeli ve "Bırak Gitsin!" diyebilmelisin.. Eğer başından sonuna kadar o hisse sahipsen bildiğin her şeyin gitmesine izin vermelisin.. O zaman gittiğin o yolu göreceksin, uçuşan kelebekleri ve tüm gerçek aşkları.. Her şey gözükecek, bu yüzden "Bırak Gitsin!"

Güneş yeniden doğacak ve çok net göreceksin her şeyi.. O gözlerine yaşlar getirdiği zaman 
Belki her şey daha iyi olacak bu yüzden "Bırak Gitsin!". Gitmesine izin vermelisin.. Ve ben şimdi sahibim bu hisse..
Sende onu hisset! Bu küçük yazı tek şey olabilir bize ne yapacağımızı söyleyen. 
Gözyaşları dolup taşıyor.. Ve asla nedenini bilemezsin! Tüm geçirdiğimiz yıllar bizi incitiyor. İçimize bakmak zorundayız ve gitmesine izin vermeyi denemeliyiz.. 

Gitmesine izin vermeliyim.. Aşk için, gitmesine izin vermeliyim. Eğer gerçekten sevilmek istiyorsam, gitmesine izin vermeliyim..



                                                                                                                                           -BRTN

16 Ocak 2012 Pazartesi

Bilinenleri Unutun

Hayatta yaşadığımız milyonlarca acı vardır! Sevdiklerimizin ani ölümü, sevgilimizin bizi terk etmesi, işimizi kaybetmemiz.. Tüm bu olumsuzluklar hayata karşı bakış açımızı değiştirir. Acılar kutsaldır, acılar gerçektir ve ciddiye alınmalıdır. Tüm bunlardan bahsederken olmamız gereken en ciddi tavrı takınırız. Çektiğimiz acıya odaklanmışken, hayat durmadan akıp gider.. İnsanlar değişir, başkalaşır belkide yalnızlaşır.. 
Hayat hakkında okuduklarımın hepsi bu yöndeydi. Fakat gerçek şu ki; hiç bir basit kalem sizin hayatınızı anlatmaya yetmez! Hiç kimse sizin olanı sizden daha iyi bilemez. Bilinenleri unutun! Çünkü hayat ciddiye alınmaması gereken bir gerçektir. Ayrılık acısından bahsettiğinizde bir an bile olsun gülümseye biliyorsanız, o acı geçmiş demektir, yada sevdiğinizin ani ölümünden kalan o acıyı anılarla yer değiştirebildiğiniz gün o acı geçmiş demektir, yada kariyerinizi baştan inşa etmeye amaçladığınız gün, hayatın size çokta ciddi gelmediğini anlayacaksınız.. 
Çünkü hepsini yaşadım ve biliyorum hayatı asla ciddiye almamak gerekiyor. Sonuçta siz hep sizsiniz. 


                                                                                                          -Brtn